Kelebek Magazin

Zeynep Atılgan: Ellerim kalbimde Parla’yı izliyorum

◊ “Yargı”da Parla karakterini canlandırıyorsunuz. Benzer yönleriniz var mı? – Parla küçük yaşında büyük travmalar yaşamış, ailesinde kayıplar …

“Yargı”da Parla karakterini canlandırıyorsunuz. Benzer yönleriniz var mı?

– Parla küçük yaşında büyük travmalar yaşamış, ailesinde kayıplar vermiş, babasından büyük darbe yemiş biri. Bu kadar travmaya rağmen ayakta durmaya ve mutlu olmaya çalışıyor. Bu karakteri canlandırmak gerçekten zor ve benim için çok önemli. Çünkü Parla ile kıyaslanamayacak kadar farklıyız.

Dizi büyük bir başarı yakaladı. Siz bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

– Öncelikle böyle bir projede olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Dizinin başarısını işinde çok başarılı, yetenekli olan dünyalar tatlısı bu ekibin bir araya gelmesine bağlıyorum. Böylesine mutlu bir ortamdan bizi mutsuz edecek bir sonuç çıkamazdı bence.

İngilizce fizik bölümü okuyorsunuz. Peki oyunculuk sevdası nasıl başladı?

– Evet İngilizce fizik bölümü okuyorum çünkü bir bilim dalında da ilerlemek istiyordum. O yüzden konservatuvar sınavlarına girmeyip, İngilizce fizik tercih ettim. Ama oyuncu, sanatçı olma isteğim her zaman kalbimin bir köşesinde vardı. Ne zaman tiyatroya gitsem, ne zaman bir film izlesem, kendimi o sahnelerde hayal ederdim. Gelecekte çizmek istediğim bir sürü farklı yol ve olmak istediğim birçok Zeynep vardı. Ama oyunculukta tek bir kişi olmak zorunda değildim, istediğim kadar çok karaktere hayat verebilirdim. Okulda amatör olarak tiyatroya devam ederken menajerim ile tanıştım ve oyunculuk hayatıma bir adım attım.

SETTE GÜLMEKTEN ROLE ZOR GİRİYORUM

Oyuncu arkadaşlarınızla aranız nasıl? Dizinin en komiği sizce kim?

– Gerçekten hepsi birbirinden tatlı, komik ve sempatik insanlar. Bazen sahne aralarında gülmekten, Parla’nın dertlerine ağlamakta zorlanıyorum.

Çekimler nasıl geçiyor? Sizi en çok zorlayan sahne hangisi oldu?

– Beni en çok zorlayan sahne panik atak ve intihar sahnemdi. Panik atak sahnem için çok gerilmiştim. Daha önce panik atak geçirmediğimden nasıl yapacağım korkusu baskındı ve sahne normal ilerleyip büyük bir patlama ile bitiyordu. Sahnem gelene kadar sürekli panik atak geçiren insanların neler hissettiğini anlattıkları videolar izlemiştim.

İKİ HEDEFİM VAR

Kendinizi televizyonda izlediğinizde neler hissediyorsunuz?

– Oynarken Parla, izlerken Zeynep’im. Küçük bir çocuğun içindeki o saf heyecan olur ya, aynen benim yaşadığım da o. İnanın her televizyona çıktığımda, heyecandan ayağa kalkıyor, televizyonun dibine giriyor, gözlerimi iyice açıp ellerim kalbimde Parla’yı izliyorum.

Oyunculuk yapmaya karar verdiğinizde size en çok kim destek oldu?

– Menajerim Berna Konukman, bir menajerden çok benim Berna Abla’m. Çünkü bana ve yeteneğime gerçekten çok güvendi, hep yanımda durdu. 

İleriye yönelik hedefleriniz neler? Oyunculuk mu yoksa müzik mi hayatınızda daha çok olacak?

– Ben kendimi bildim bileli iki hedefim var. Birincisi iyi bir insan olarak kalmak, ikincisi ise dolu bir insan olmak. Olabildiğince farklı konularda kendimi geliştirip, öğrenmek, oyunculuğumu olabildiğince ilerletip, oyunlarımla karakterlere farklı betimlemeler yazmak istiyorum. Hayatımda ikisinin de var olmasını çok isterim. İlerleyen dönemlerde bir müzikal neden olmasın…

ŞARKI SÖYLEMEYİ DE SEVİYORUM

Müzikle de ilgileniyorsunuz. Bu alanda çalışmalarınız olacak mı?

– Evet, şan eğitimi alacağım. Şarkı söylemeyi de oyunculuk kadar seviyorum. 

Kickbox, judo gibi dövüş sporlarına ilginiz nasıl başladı? Düzenli spor yapıyor musunuz?

– Kendimi koruma içgüdüsüyle başladım bu iki spora. Bir başkasının gücüne ve yanımda durmasına ihtiyaç duymadan kickbox ve judo yaparak kendi gücüme ve öğrendiğim tekniklere güvenmek istedim. 2 yıl düzenli yüzdüm. Bir buçuk senedir pilatesle ilgileniyorum. Spor herkesin hayatında olmalı bence.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ