Yaşanabilir mağaralar sergisi New York’ta meraklılarıyla buluştu

Kapadokya’daki Peri Bacaları’ndan Teksas’taki sıcaklık kontrollü şarap mağarasına kadar birçok örneği bulunan mağaralar, insanlığın en eski evleri olmalarına rağmen günümüzde radikal bir seçim olarak görülüyor.

CNN’in haberine göre, 2005 yılında, eğitimci Jiang Lu, Çin’in dağlık Shaanxi eyaletindeki (bugün hala milyonlarca kişiye barınak sağlayan) geleneksel mağara meskenleri üzerinde Earthwatch destekli bir çalışma yürüttü ve bunların çağdaş sürdürülebilir tasarım ilkeleriyle uyumlu olduğunu gördü.

Juan O’Gorman’ın lav mağarası…

1958’de Life dergisi, Mexico City’de yaşayan ressam ve mimar Juan O’Gorman’ın bir lav mağarasından oluşan ve hayvan baskılarıyla süslenmiş rahat meskenini “tuhaf” olarak nitelendirdi.

Şimdi, O’Gorman’ın evi, modern mağara tasarımını keşfeden diğer üç Meksikalı sanatçı-mimarla birlikte, Queens, New York’taki Isamu Noguchi Vakfı ve Bahçe Müzesi’nde “Mağaralara Övgü” sergisinde sergileniyor.

Sergi, mağarayı mimarlar için, özellikle de evlerin şekilleri hakkında nasıl düşünüldüğü konusunda bir ilham kaynağı olarak sunuyor.

Müzede kıdemli bir küratör olan Dakin Hart, “Bence sergi hakkında güncel olan şey, bu Meksikalı sanatçıların mağaralar için bir tür geriye dönük nostaljiden bahsetmiyor olmalarıdır. İleriye bakıyorlar, bu, gelecekle ilgili” dedi.

“Casa Orgánica”

Sergide yaşayan tek sanatçı-mimar olan Javier Senosiain’in, Senosiain ve ailesinin önceden ikamet ettiği hayvan ini benzeri “Casa Orgánica” projesi de yer alıyor.

“Casa Orgánica”

Yüzen şehirler ve ağaç evler popüler tasarım çözümleri haline gelirken mağara benzeri evleri bir model olarak benimsemek, iklim krizinin belirdiği bir gelecek için plan yapmaya da yardımcı olabilir. Sergi, TECLA’nın yerel kilden yapılmış ve yuvarlak şekli daha kolay baskı ve daha fazla enerji verimliliği sağlayan modeli gibi bazı 3D baskılı evler için şimdiden ilham kaynağı oldu.