Kelebek Magazin

Tüm engelleri yüzerek aşıyor

Trabzon’da otizmli Yiğit Yeşilyurt’un (15) hayatı, iki yıl önce izleyerek öğrendiği yüzme sporuyla değişti. Trabzon’da 2,5 yaşında otizm …

Trabzon’da otizmli Yiğit Yeşilyurt’un (15) hayatı, iki yıl önce izleyerek öğrendiği yüzme sporuyla değişti.

Trabzon’da 2,5 yaşında otizm teşhisi konulan Yiğit Yeşilyurt, 13 yaşında hiperaktivite bozukluğu tedavisi için yüzme sporuna başladı. İzleyerek öğrendiği yüzmede antrenörlerinin  desteğiyle yarışmalara hazırlanan Yeşilyurt’un elde ettiği başarılar sonrası davranışları değişti.

İletişim, dil ve konuşma güçlükleri çeken Yeşilyurt, disiplinli ve başarıya odaklı yapıya kavuşurken, girdiği müsabakalarda da dereceler aldı. Trabzon ve Samsun’da bu yıl otizm kategorisinde düzenlenen 19 müsabakaya katılıp 19 birincilikle altın madalyalar kazandı.

Şimdi Türkiye Şampiyonası’na hazırlanan Yeşilyurt, “Her şeyi izleyerek öğrendim, hedefim şampiyon olmak” dedi.

“MÜTHİŞ BİR YETENEĞİ VAR”

Yiğit’in annesi Kurtuluş Yeşilyurt, “Müthiş bir taklit yeteneği var. Gördüğünü, duyduğunu asla unutmuyor. Kendi kendine İngilizce, Japonca öğrendi. Yüzmeye de kulüple başladık. Kulüpteki hocaları yeteneğini fark etti. Kısa sürede de yarışmalara hazırlandı. Şu anda milli takım derecelerini aldı. Müzik kulağı da çok iyi. Bir dönem piyanoya başladı. Öğrendiği şeylerden de çabuk sıkılıyor. Biz onun için ne daha iyi olacaksa ona göre yönlendiriyor, ona göre yaşamımızı dizayn ediyoruz. Anne baba olmaktan çok yaşam koçu olduk onun için. Otizmli bir çocuğa sahip anne olmak çok marifet istiyor. İlk duyduğum zaman yıkıldığımı hissettim. Ama sağlıkçı olarak da otizmin ne demek olduğunu iyi biliyordum. Önce özel eğitimle başladık. Özel eğitim otizmli çocuklar için haftada bir iki saat eğitim demek değil. Özel eğitimi evde de devam ettirmek gerekiyordu. Tekrarlar yapmak ve çocukları farklı ortamlara sokmak çok önemli. Asla çocuğumuzu eve kapatmadık. Hiç kimseden çekinmedik, utanmadık. Herkesten de otizmli özel çocuklara karşı saygı bekliyoruz. Kimse sevmek zorunda değil ama saygı duymalı” dedi.

Yüzme antrenörlerinden Onur Mutlu ise “Yiğit’le iki yıl önce yüzmeye başladık. İlk geldiği zaman içine kapanık bir çocuktu. Kimseyle diyaloğa girmiyordu. Disiplini yoktu. Ona anlatmamıza rağmen bazı hareketleri tekrar etmek istemiyordu. Sonra fark ettik ki yan kulvarda yüzen arkadaşlarını izleyerek hareketleri yapmaya başladı. Sonra onunla yüzmeye dair videolar izlemeye başladık. Akşamları, ertesi gün antrenmanda yapacağımız hareketlerin videosunu ona gönderiyordum, o da gelip burada o hareketleri yapabiliyordu. Çok kısa sürede çok güzel başarılar elde etti” diye konuştu. (DHA)

ETİKETLER:
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ