Kelebek Magazin

Şehri bombalanırken futbolla hayatta kaldı: Nenad Bjelica

Trabzonspor’da Nenad Bjelica dönemi resmen başlıyor… Türkiye’ye imzaya gelen Hırvat teknik adamın merak edilen tüm yönlerini, Osijek şehrinde, savaşın ortasındaki mücadelesini derledik.

Teknik direktör arayışlarını sonlandıran Trabzonspor ünlü Hırvat teknik adam Nenad Bjelica’yı Türkiye’ye getirdi. Daha önce Fenerbahçe’nin kapısından dönen 51 yaşındaki hoca ile her konuda anlaşmaya varan bordo mavililerde resmi imzaların atılması bekleniyor. Yugoslav ekolünün yetiştirdiği değerli isimlerden biri olan Bjelica’nın bilinmeyenlerini, dönüm noktalarını ve futbol felsefesini derledik. İşte tüm yönleriyle Nenad Bjelica…

SAVAŞ ONU OSIJEK’TEN AYIRAMADI

Yugoslavya savaşı sırasında doğduğu şehir Osijek için oynuyordu. Şehir ağır şekilde bombalandığı için gençliğinde günlerce evlerinin bodrumunda hapsolmak zorunda kaldı. Savaşı her zaman gereksiz ve anlamsız buldu ancak kendisini erken yaşta olgunlaştırdığını da düşünüyor. Ölen arkadaşları oldu, bazıları sakat kaldı ama hiçbir noktada şehrinden ayrılmayı düşünmedi.


Hayatta kalmasını bazen futbolcu olmasına bağladı çünkü maçlar için daha güvenli şehirlere götürülüyorlardı. Ama Osijek’e her dönüşte korku ve endişe hakimdi. Bu yüzden hala Osijek’e inanılmaz bir tutkuyla bağlı. Hırvat kaynakları, dönem boyunca Osijek’e 6 bin top mermisi atıldığını tahmin ediyor.

BABASI FUTBOLCUYDU AMA STADA ANNESİ GÖTÜRDÜ

1- Babası her anlamda onun yaşam modeliydi ama futbolcu olmasına rağmen Bjelica’yı futbolla tanıştırmadı bile. Onu 9 yaşında stadyuma ilk kez götüren isim annesi Mirjana’ydı. Kazandığı her şeyi onun kanatları altında başardı. Bjelica geçtiğimiz yıl kaybettiği annesine çok şey borçlu.

2- “Ne Avusturya’da, ne İtalya’da ne de Polonya’da hiçbir takımım sahadan yuhalanarak çıkmadı. Kazansak da kaybetsek de takımlarım sahada her zaman ellerinden gelenin en iyisini yaptılar ve benim için en önemli şey bu.” sözleri Bjelica’nın mücadeleye yönelik en net mesajı.

KARAKTERLİ TAKIMLAR

3- Karakterli oyuncularla karakterli takım yaratmak onun asla taviz vermeyeceği bir konu. Kendisini şöyle tanımlıyor; “Pragmatik bir koçum, sonuç istiyorum, takımın böyle oynaması için ne yapılması gerektiğini biliyorum, yapacağıma inanıyorum.”

4- Tarih yazdığı Dinamo Zagreb’e gelişinde sözleşmeyi imzalarken yerel kupaların hiçbiri için prim istemedi. Avrupa gruplarına gitmek de prim kriterlerinde yoktu. Sadece gruplardan çıkması karşılığında bir prim istediğini söyledi.

5- Oyuncu grubu ile arasının iyi olmasının en büyük sebebinin onlara güvendiğini söylemek yerine göstermek olduğunu belirtiyor. Herkesin kendini iyi ve önemli hissettiği sağlıklı bir takım yaratmak istiyor.

6- Katı kuralları yok. Taktiksel açıdan son derece esnek bir antrenör. Rakibe göre farklı dizilişler uygulamasıyla ünlü. Oyuncularını her türlü taktiği uygulamaya hazır hale getirir. Dinamo Zagreb ile bu şekilde Hırvatistan ligini 2 yıl arka arkaya domine ettiler. Oyun içi formasyon değişikliklerini çok sık uygular.

TABAK KIRMA HİKAYESİ

7- Ekstra motivasyon yaratma konusunda ilginç denemeleri var. Avusturya’da Wolfsberger’i çalıştırdığı dönemde anlatılan hikaye en ünlülerinden biri; Bjelica maçtan önce soyunma odasına üzerinde şampiyonluktaki rakipleri Altach’ın sembolünün olduğu bir tabakla giriyor. Oyuncuları şoke etmek için tabağı yere atarak parçalayan Bjelica, bunun karşılığını sezonu Altach’ın 10 puan önünde lider bitirerek alıyor.

8- Bjelica, 2019’da Dinamo Zagreb’de Olmo (21), Moro (21), Gojak (22), Sunjic’in (21) yanı sıra daha küçük yaştaki Majer, Ivanusec, Marin, Djira ve Gvardiol’a da şans verdi. Son 10 yılda kulübün gençleşme politikasından da faydalanarak Şampiyonlar Ligi’nin o sezon yaş ortalaması en düşük kadrosunu sahaya süren teknik direktör ünvanını aldı.

9- Trabzonspor tercihini Zagreb’den daha çok Lech Poznan macerasına benzetmek mümkün. Polonya’da o dönemin en iyisi Legia’ydı. Poznan’ın inanılmaz ateşli bir taraftarı vardı ve Bjelica’nın üzerinde çok fazla baskı vardı. Orada ligi 2 kez 3. sırada tamamladı.

İSPANYOL MÜZİĞİ VE TENİS

10- Oyuncularla iletişimi ailevi düzeyde esnek tutmaktan yana bir tavır ortaya koyuyor. Ancak bunun karşılığını antrenmanda görmek istiyor. Kısaca şöyle özetliyor; bir oyuncu bebeği doğduğunda hangi maç olursa olsun eşinin yanında olmak zorunda. Ama bu iznin karşılığını idmanda almam gerek.

11- Onu en rahatlatan şey ise İspanyol müziği. Maçlardan önceki stres anlarında dinlemeyi seviyor. Özellikle giyim tarzı konusunda çok fazla destek aldığı eşi Senka, kız kardeşi Snježana’nın en iyi arkadaşıydı ve iki yıl beraber olduktan sonra evlendiler. Luan ve Luka adında 2 oğulları var. Nenad, Zagreb’de çalışırken Senka ve çocuklar Klagenfurt’ta yaşıyordu.

12- Boş zamanlarında tenisle ilgilenmeyi seviyor. Bu konuda oğlu Luka ile ciddi bir rekabetleri var. ‘Rocky Balboa’ adında labrador cinsi bir köpekleri var. İtalya’da Spezia’yı çalıştırırken aldıkları için adını Balboa koymuşlar.

TOPSUZ ÇALIŞMAYI SAÇMA BULUYOR

13- Çocukluğundan beri en iyi arkadaşlarından biri Dinamo efsanesi Igor Cvitanović… Birlikte büyüdüğü arkadaşından ‘Bir takımda beraberken hiç kaybetmedik’ sözlerini kullanıyor. Kariyerini etkileyen iki hoca var; Eric Gerets ve Luis Aragones. Kaiserslautern’de oynadığı dönemde hocası olan Gerets’in felsefesini ve çalışma tarzını çok benimsedi. Bu yüzden onu ayrı bir yerde tutuyor. Topsuz çalışmanın saçma olduğunu düşünen, fizik kondisyonun toplu çalışmalarda kazanılması gerektiğine inanan hocalardan.

ARAGONES VE GERETS…

Nenad Bjelica koçluk rol modeli aldığı 2 isimden şu sözlerle bahsediyor;

“Luis Aragones, takıma liderlik etme konusunda beni etkiledi. Bir grup insanı nasıl yöneteceğini, oyunculara nasıl davranılacağını, onlarla nasıl yan yana olunacağını, bazen onları nasıl kışkırtacağını, nasıl taraftar olunacağını, nasıl eleştirileceğini gösterdi… Koçluk rolünü Erik Gerets’ten aldım. Eğitimi harikaydı, Belçikalı olmasına rağmen Hollanda okulu. Uzun süredir PSV’deydi, bu yüzden tüm antrenman seansları ilginçti. Antrenmanlarına gitmekten keyif aldım.”

TAM 6 DİL BİLİYOR

Hırvatça’nın yanı sıra Almanca, İngilizce, İtalyanca, İspanyolca, Lehçe ve Fransızca konuşabiliyor. Dinamo’yu yöneten Zdravko-Zoran Mamic kardeşler ile pandemi döneminde indirim konusunda anlaşmazlık yaşadılar. Hırvat hoca o dönem yıllık 1.2 milyon Euro kazanıyordu. Bu anlaşmazlığa misilleme olarak yardımcı antrenörü habersiz olarak görevden alınınca Bjelica da kulübe veda etti.

Daha sonra anlaşmaya vardığı ve 2 yıl çalıştırdığı son takımı Osijek ile hala devam eden bir tazminat davası var. Mahkemenin önümüzdeki haziran ayında sonuçlanması bekleniyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ