Kelebek Magazin

Sağlıklı yaşamın sırrı bağırsaklarda gizli

Hipokrat’ın ‘‘Bütün hastalıklar bağırsakta başlar. Bağırsak hasta ise vücudun geri kalan kısmı da hastadır” sözüne dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, ‘‘Bağırsaklarda sorun varsa bu durum eklem ağrısı, egzama, migren, tiroid gibi sorunlara da yol açabilir’’ uyarısında bulundu.

Bilimsel araştırmalara göre bağırsaklar, bağışıklık sisteminden sindirim sistemine, beyinden cilde kadar neredeyse vücudun tümünü etkiliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu nedenle bağırsak sağlığının önemini ve nasıl korunması gerektiğini şöyle açıkladı…

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk

Hangi sorunlar ortaya çıkar?

Bağırsak sistemi dış dünyanın içimizdeki uzantısıdır. Dış dünya ile en çok bağırsaklarımızın iç yüzeyi aracılığıyla temas halindeyiz. Bu iç yüzey tek katlı, son derece esnek, dayanıklı ve yarı geçirgen bariyer olarak görev yapar. Bu yapının hemen altında vücudun en önemli bağışıklık sistemi olan lenfoid doku bulunur. Bu son derece önemli, işlevsel bir bağışıklık dokusudur ve vücudun tüm bağışıklık sisteminin yüzde 70-80’ini oluşturur. Dolayısıyla vücut sağlığı için bağırsakların sağlıklı olması şarttır. Bağırsak sistemine ait bozukluklar kendini ishal, karın ağrısı, kabızlık, gaz, karın şişkinliği, ağız kokusu, vitamin ve mineral eksiklikleriyle belli edebilir ya da bu sorunların hiçbiri olmadan vücudun herhangi bir organına ait bozukluklarla da ortaya çıkabilir. Eklem ağrıları, migren, depresyon, beyin sisi, alerjik bulgular, deri döküntüleri, egzama, tiroid sorunları ve otoimmün hastalıklar  sadece bağırsak sağlığı bozuk olunca da ortaya çıkabilir.

Gıda katkı maddelerine dikkat!

Ambalajlı paketli gıdalarda 10 binden fazla gıda katkı maddesi bulunabilir. Bunların çoğu test edilip onaylanmamıştır ve insan sağlığını tek başına veya bir arada nasıl etkiledikleri bilinmemektedir. Bu katkı maddelerinin son derece hassas ve kırılgan bir yapıya sahip olan bağırsaklarda olumsuz etkilerinin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Özellikle içerdikleri emülgatörler gıdaların homojen dağılımını sağlayarak, raf ömrünü uzatırlar. Bunları kıvam verici ve besin yapıştırıcısı olarak düşünmek yerinde olur. Gündelik hayatta sık olarak tüketilen paketli ambalajlı ürünlerin içinde birçok emülgatör bulunur. Özellikle sütlü ve unlu gıdalarda yer alır. Karboksimetilsellüloz, karajenan, guar gam, keçiboynuzlu gam, lesitin, sorbitol, polisorbat 60, polisorbat 65, polisorbat 80 ve propilen glikol en fazla kullanılan emülgatörlerin bazılarıdır. Mis kokulu, baştan çıkarıcı ekmek ve pastane ürünlerinin içinde farklı türleri bulunabilir. Emülgatörlerin tüketimindeki artış gluten hassasiyeti ve sızıntılı bağırsak sendromu ile paralel gitmektedir. Emülgatörleri tüketen farelerin bağırsaklarında inflamasyon (iltihaplanma) olduğu, yararlı dost bakterilerde azalma, iltihaplanmaya yol açan proteobakterileri gibi bakterilerin sayısında ise artış olduğu gözlenmiştir.

İşte tehdit unsurları

Bağırsak sağlığını tehdit eden en önemli nedenler şöyle sıralanabilir… Rafine karbonhidrat ve şeker, işlenmiş gıdalar, gıda katkı maddeleri, tarım ilaçları, fruktozdan zengin mısır şurubu, düşük lifli beslenme, gıda intoleransı-gıda alerjisi, tıbbi ilaçlar, alkol, tatlandırıcılar, GDO’lu gıdalar, hızlı-fazla yemek yeme ve stres.

 

Glifosat da çok zararlı

Glifosat, GDO’lu ürünlerin yanı sıra GDO içermeyen buğday, domates, narenciye gibi ürünlerde sık kullanılan ve istenmeyen otlarda ilaca direnç geliştiği için giderek dozu daha da artırılan bir tarım kimyasalıdır. Bu kimyasal hem bağırsaklardaki yararlı bakterileri ortadan kaldırır, hem de karaciğerde detoks yapan enzimlerin çalışmasını engeller. Besinler aracılığıyla her geçen gün glifosata daha fazla maruz kalırız. Bu durum bağırsak hastalıklarının, diğer kronik hastalıkların ve bağışıklık sisteminin zayıflamasının en önemli nedenlerinden biridir. Dolayısıyla bağırsak ve genel sağlığı iyileştirmek için yapılması gereken ilk şey organik gıdalara yönelmektir.

Neler yapmalıyız?

Bağırsak sağlığımızı korumak için şunları yapmalıyız…

■ Akdeniz Diyeti bağırsak dostu diyetlerin en önemlisidir. Mutlaka bu tarz beslenin.

■ Bağırsak astarını onarmak ve desteklemek için sofranızda glutamin (ev yoğurdu, lor peyniri, yumurta gibi), çinko (kırmızı et, tahıl, kuruyemiş) esansiyel yağ asitleri (Omega-3) ve D vitamini (yağlı balıklar, yumurta sarısı, tavuk, kırmızı et) yönünden zengin gıdalara da yer verin. En iyi D vitamini kaynağının güneş olduğunu unutmayın.

■ Kesin gerekli olmadıkça ve doktor tarafından tavsiye edilmedikçe antibiyotik, ülser, romatizmal, hormonal ilaçlar ve tatlandırıcı kullanmayın.

■ Bağırsak mikrobiyotasına son derece zararlı olan GDO’lu besinleri ve işlenmiş, ambalajlı gıdaları tüketmeyin.

■ Rafine şeker, fruktozdan zengin mısır şurubu, trans-işlenmiş yağlar, işlenmiş et ürünleri, hazır meyve suları, kalitesiz su ve alkol bağırsak sağlığına zarar verir. Uzak durmaya çalışın.

■ Boza, ev yapımı yoğurt, kefir turşu gibi kaliteli fermente besinler, zeytin, elma, muz, siyah çikolata, yeşil yapraklı sebzeler, enginar, hindiba, kuruyemişler, çay, keten tohumu, kahve ve baharatlar bağırsak sağlığını destekleyen gıdalardır. Düzenli tüketin.

■ Hindiba, yer elması, enginar, sarımsak, mantar, soğan ve bamyada bulunan inülin türü prebiyotikler de bağırsak dostudur.

■ Turpgiller besin grubundaki bitkiler bağırsak bağışıklık sistemini en fazla destekleyen spesifik gıdalardır.

■ Zaman zaman öğün atlayarak bağırsaklarınızı dinlendirin. Böylelikle inflamasyonu (iltihaplanma) azaltmanız mümkün olur.

■ Yemek yerken acele etmeyin ve besinleri iyice çiğneyin. Ara öğün tüketmeyin. Acıkmadan sofraya oturmayın ve yüzde 80 doyduğunuzda sofradan kalkın.

■ Stres bağırsak düşmanıdır. Stresinizi yönetmeyi öğrenin.

■ Mümkün olduğu kadar fazla ilaç kullanmamaya çalışın.

■ Alerjik gıdaları hayatınızdan çıkarın.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ