Kelebek Magazin

Polis komşusu tarafından tehdit edildiği öne sürülen hayvansever kadının beyninde pıhtı attı

İnsanlar arasındaki sokak hayvanları tartışmasına bir yenisi eklendi. İzmir Dikili’de ikamet eden bir polis, sokak köpeklerini besleyen hayvansever kadının kapısına dayandı. Taraflar karakolluk oldu. Olay sonrası hayvansever Pınar Alev’in beyninde pıhtı attı, hastaneye kaldırıldı.

Olay, geçen hafta Cuma gecesi Dikili’nin Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşandı. Yalnızlığını sahiplendiği iki köpeğiyle paylaşan ve sokaktaki köpekleri de besleyen 49 yaşındaki Pınar Alev, bu durumdan rahatsız olan polis komşusunun sözlü saldırısına uğradığını öne sürdü.

Pınar Alev, yakındaki polis lojmanında ikamet eden Dikili İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli N.C’.nin kapısına dayanarak hakaret ve tehditte bulunduğunu iddia etti. Suçlamaları reddeden N.C. ise köpeklerin kendisine, ailesine zarar verdiğini, hatta bir bekçinin eşi ve oğlunu ısırdığını belirtti. Taraflar birbirinden şikayetçi oldu.

HASTANELİK OLDU

Olayın ardından fenalaşan Pınar Alev hastaneye kaldırıldı. Alev’in beyninde pıhtı attığı tespit edildi. Dikili Devlet Hastanesi’nin ilk müdahalesinden sonra Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen Pınar Alev bir hafta süren tedavisinin ardından taburcu edilirken, avukat olan oğlu Tuna Alev yaşananları SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:

– Biz aslen Somalı’yız. Annem beş yıldır Dikili’de ikamet ediyor. İki yıl önce babamızı kaybettiğimiz için yalnız yaşıyor.

– Annemin evinde iki köpeği var. Ayrıca sokaktaki köpekleri de besliyor. Buradaki komşular genel olarak hayvanları seviyor. Bazıları yazlıkçı olduğundan, kışın köpeklerin bakımı için anneme mama bırakıyor. Annem onların köpeklerine de bakıyor.

Pınar Alev

– Annem yağmur yağdığında kapıyı açıp köpekleri içeriye alıyor. Gerekli olanların kısırlaştırılması için barınakla iletişime geçiyor. Hatta birinin kısırlaştırmasını kendi imkanlarıyla yaptırdı. Burada yaşayan köpeklerin kimseye zararı olmamıştır. Zararı olanlarsa zaten barınak görevlileri tarafından toplanmıştır.

– Polis lojmanlarında yaşayan N.C. kendisine bir sokak köpeğinin havladığı gerekçesiyle annemi sorumlu tutarak, gece evimizin önüne kadar gelmiş ve sokak kapısını tekmelemiştir. Annemin dışarı çıkmasıyla birlikte ona hakaret ve tehditlerde bulunmuştur. Annem o esnada bana ulaştı, hemen polisleri aramasını söyledim. Annem 155’i aradı.

– Polis ekibi gelene kadar bu şahıs tehdit ve hakaretlerine devam etmiştir. Polis olay yerine gelerek ilgili şahsı karakola götürmüştür. Ben de Soma’dan Dikili’ye geldim. N.C’.den şikayetçi ve davacı olduk.

– Emniyete gittiğimizde annemin sol kolunda uyuşma başladı. Panik atak olabileceğini düşünerek orada nefes egzersizleri yaptık. Daha sonra annemi hastaneye götürdük. Beyin MR’ı çekildi. Annemin beyninde pıhtı attığı tespit edildi. Ambulansla Manisa’ya sevk edildi. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Tedavisinin ardından taburcu edildi.

Tuna Alev

İFADESİNDE SUÇLAMALARI REDDETTİ

24 yıllık polis olan N.C. ise Emniyetteki ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Edinilen bilgiye göre N.C. ifadesinde şöyle konuştu:

– Polis lojmanlarının tam karşısındaki 341. Sokak’ta 5 – 6 tane iri köpek var. Bu köpekler yoldan geçen bisiklet, motosiklet gördüğünde, hatta bazen yürüyen insanları gördüğünde kovalıyorlar. Yaklaşık 4 ay önce polis lojmanlarında oturan bekçinin eşini ve oğlunu ısırdılar. Bu olay hastane kayıtlarına da geçti. Barınak görevlileri köpekleri toplamadı. Toplansaydı bu olaylar yaşanmayacaktı.

– Köpekler benim eşime de saldırdılar. Benim iki yaşında kızım var. Lojmanın önüne oynamaya çıkan çocuklarımızın can güvenliğinden endişe duyuyoruz.

– O akşam köpekler bana da saldırdıklarında bisikletimden düştüm. Isırmalarından korktuğum ve kendimi savunmak için yerden bir taş alarak fırlattım. En büyük olan ve hepsini kışkırtan köpek o hanımın evinin duvarından atlayarak bahçeye girdi.

– Bizim de yurttaş olarak yapmamız gereken, saldırgan köpeklerin bulunduğu yeri belirleyip fotoğrafını çekmek ve hayvan barınağı yetkililerine göndermek. Ben de bahçenin demir parmaklıkları önünden köpeğin fotoğrafını çekmeye başladım.

– Köpeklerin havlamasıyla dışarıya çıkan Pınar Alev hiddetli şekilde, “Ne yapıyorsunuz” dedi. Ben de “Bu köpekler size mi ait” diye sordum. “Bana ait” deyince, “Niye bunları bağlamıyorsunuz? Ya da bahçe demirlerini yükseltin, bu köpekler bahçenizde dursun, dışarıya çıktıklarında insanlara saldırıyorlar” dedim.

– “Seni biliyorum, sen polissin, benim vergilerimle maaş alıyorsun” dedi. Bu benim ağrıma gitti. Münakaşa etmeye başladık. Bana “Hayvan düşmanısın” dedi. Ben hayvan düşmanı olmadığımı ama saldırgan köpekler nedeniyle yaşanan olumsuzlukları anlattım.

– “Ben yalnız yaşayan bir dulum, benim kapıma dayanamazsın” dedi. Ben de kapısına dayanmadığımı söyledim, bahçe kapısının kolunu dahi ellemedim. Ben buraya kasıtlı gelmedim. Geliş amacım buraya kaçan köpeği görüntüleyip barınağa bildirmek. Tek amacım bu köpeklerin insanlara zarar vermemesi. Bu kadar.

– Tehdit etmedim. Bağırıp çağıran, hakaret eden o. Bana, “Polis çağırdım, kaçma, erkeksen bekle” dedi. Ben de “Niye kaçayım” dedim, polis ekibini bekledim. Emniyete giderek esas ben kendisinden şikayetçi oldum. Daha sonra avukat oğlu Emniyete geldi, “Nerede o polis” diye bağırıp çağırdı. Cevap vermedim. Ondan da şikayetçi oldum.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ