Korkusuz korkaklar

Alican Özcan

İletişim Bilgileri

Ligin ilk 7 haftasında Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin oynadığı futbol, en heyecan verici ve yüksek tempolu oyun olarak kayıtlara geçti. Haliyle derbide de benzer bir tablo ile karşılaşmayı umduk. Ancak iki takım hocası da ‘beraberlik garanti, araya 1-2 gol atabilirsek 3 puan da güzel olur’ mantığıyla sahaya çıktı. İlk 11’lere bakıldığında ‘hücumcu’ denebilecek kadrolar sahaya sürülse de, oyun anlayışı olarak savunmaya öncelik verildiğini söyleyebiliriz.

İki takımdan da görmeye alışık olduğumuz kanat bindirmeleri, ikili-üçlü oyun setleri bu maçta yok denecek kadar azdı. Çünkü hücum ederken bile akıllar savunmadaydı. Rakibe kontratak fırsatı vermeme endişesi, rakip sahada yapılan top kayıpları sonrası savunmada açık vermeme korkusu, hem Beşiktaş’ı hem de Fenerbahçe’yi hücum ederken bile tedirgin bir ruh haline soktu. Bu da hücumda daha çok birebir mücadeleler görmemize neden oldu.

Fenerbahçe’de Enner Valencia’nın tek başına akın oluşturma çabaları, Joao Pedro ve İrfan Can Kahveci tarafından desteklenmeyince tek kanatla uçmaya çalışan ‘Kanarya’ misali gibiydi. Crespo ve Arao ikilisini savunmanın önünde çapa olarak atan Jorge Jesus, orijini forvet arkası ve kanat bölgesi olan Lincoln’ü de çizgiye hapsedip rakip sahaya da fazla çıkartmayınca, Fenerbahçe’nin golcü kimliği kayboldu ve kısır bir hücum hattı ortaya çıktı.

Beşiktaş ise, ilk 75 dakika boyunca o kadar ürkekti ki, maçın Dolmabahçe’de oynandığını anlamaları biraz uzun sürdü. Ghezzal’in oyuna girmesiyle taraftar da biraz uyanınca maçın son bölümü Beşiktaş’ın kontrolüne geçti. Bir duran top ve Rosier’nin sağ kanattan yaptığı ortada Weghorst’un kafası dışında, Valerien Ismael’in öğrencilerinin elle tutulur bir oyun oynadığını söylemek zor.

Karşılıklı yapılan fauller ve hakemin her kararına itiraz edilmesi, oyunun temposunu düşürdüğü gibi futbolcuların kafasının saha içinde olmadığını da gösterdi. Her iki hocanın yaptığı oyuncu değişikliklerine bakınca, oyuna müdahaleden çok rakibe göre adım attıklarını anlamak zor değil.

‘Ligin en cesur’ iki takımı denilen Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın bu kadar korkak bir futbol sergilemesi, kazanmak için değil de kaybetmemek için sahaya çıktıklarının göstergesi. Manchester City-Manchester United derbisini izledikten sonra, Beşiktaş-Fenerbahçe maçı ‘korkusuz korkak’ filmi gibiydi.

Alican Özcan