Kelebek Magazin

Karneler ne zaman, saat kaçta verilecek? Okullar kapanıyor…

12 Eylül 2022’de başlayan 2022-2023 eğitim öğretim yılının birinci dönemi 20 Ocak Cuma günü sona erecek, öğrencilere emeklerinin karşılığı karneler verilecek. Karnelerin verilme saatleri için resmi bir duyuru olmadığı için okullarda farklılık gösterebiliyor. Karneler genel olarak 09:00 ile 10:30 saatleri arasında verilirken, öğlenci öğrencilere karneler 11:00 ile 12:00 saatleri arasında veriliyor.

Öğrenciler dönem boyunca derslerinde gösterdikleri çabanın karşılığı olarak alacağı karneler karnenin ardında 15 günlük tatile çıkacak. Yarıyıl tatili öncesinde yaptığı yazılı açıklamayla karnenin başarının tek ölçütü olmadığına dikkati çekip, ebeveynlere “Çocuğun karnesi beklentilerin altında olsa bile eleştiri yerine bir süre için onun bu sıkıntıdan uzaklaşmasını sağlamalısınız. Yarıyıl tatilinde çocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediye, onlara göstereceğiniz ilgi ve ayırdığınız zamandır” tavsiyesinde bulundu.

KARNELER NE ZAMAN VERİLECEK?

Okullarda 20 Ocak tarihinde karneler verilecek. Karnelerini alan öğrenciler yaz tatiline girecek.

Karneler genel olarak 09:00 ile 10:30 saatleri arasında dağıtılırken, öğlenci öğrenciler karnelerini 11:00 ile 12:00 saatleri arasında alabiliyor. Karneler okula gitmeyenler veya daha geç bir saate gidenler tarafından okul müdürlüğünden de alınabiliyor.

OKULLAR NE ZAMAN AÇILACAK?

2022-2023 eğitim ve öğretim yılı 2. dönem 6 Şubat Pazartesi günü başlayacak.

UZMANDAN VELİLERE KARNE TAVSİYESİ

Bu yıl okularda ara tatil 23 Ocak’ta başlayacak ve 3 Şubat tarihinde sona erecek. Her yıl olduğu gibi bu yarıyılda da öğrenciler ile veliler farklı duygu ve beklentiler içinde. Genelde yarıyıl tatili çocuklar için sınırsız eğlence beklentisi, ebeveynler için ise çocuklarının zamanını doğru değerlendirebilmeleri konusunda kaygılandıkları bir dönem oluyor. Hal böyleyken ebeveynlerin aklına, ‘Karneye nasıl tepki verilmeli?’, ‘Hediye alınmalı mı?’, ‘Tatilde kural ve sınır olmalı mı?’, ‘Ders çalışmalılar mı?’ gibi birçok soru takılıyor. Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü’nden bu konuda ailelere bilgilendirmede bulunuldu. Karnenin başarının tek ölçütü olmadığına dikkat çekilen açıklamada, ailelerin çocuklarının gelişimindeki tüm süreçleri dikkate alarak sadece akademik başarıya odaklanmaması gerektiği belirtildi.

Her çocuğun tatile ihtiyacı olduğunu vurgulanıp, “Çocuğun karnesi beklentilerin altında olsa bile eleştiri yerine bir süre için onun bu sıkıntıdan uzaklaşmasını sağlamalısınız. Yarıyıl tatilinde çocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediye, onlara göstereceğiniz ilgi ve ayırdığınız zamandır. Birlikte yapacağınız etkinlikler aile içi iletişiminin ve aile bağlarının güçlenmesini destekleyecektir” denildi.

‘TATİLDE BAZI KURALLAR YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ’

Yarıyıl tatili öğrencilerin bedenen ve ruhen dinlenmeleri için olsa da verimli değerlendirildiğinde öğrencinin gelişimine ve yenilenmesine katkı sağladığını hatırlatan Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü, çocuğu ilkokul çağındaki ebeveynlere tatili verimli geçirmek için ayrıca şu tavsiyelerde bulundu:

“Çocuklar genelde anda yaşarlar ve geçmiş ile gelecek konusunda değerlendirme yapmak için yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle geçirdikleri dönemi değerlendirmek için doğru sorularla onları yönlendirin. ‘Geçtiğimiz dönem kendinle gurur duyduğun bir anını paylaşmak ister misin’, ‘Yeni neler öğrendin’, ‘İlk kez denediğin bir şey oldu mu’ gibi sorularla dönemi değerlendirmelerine destek olun. Karne dönemlerinde aileler başarıya maddi bir ödülle karşılık verebiliyor. Ancak yapılması önerilen; elde edilen başarının fark edilmesi, içten bir ‘Aferin’ ve sıcak bir kucaklaşmadır. Tatiller kuralların esnek olduğu zamanlar olsa da sınır ve kural çocukların kendilerini güvende hissetmeleri için bir ihtiyaçtır. Bu nedenle okul dönemindeki uyku düzeni, ekran süresi gibi kuralları gözden geçirerek tatile uyarlayabilirsiniz. Bu düzenlemeler çocuklarla yaşanabilecek çatışmaların önüne geçer. Tatil başında bu kuralları belirlemek, çocuklara anlık ‘Hayır’ ya da ‘Yeter’ demekten daha etkilidir. Oyun ve doğa çocuklar için en verimli öğrenme ortamlarıdır. Doğadaki renkleri konuştuğunuz, ağaçtaki yaprakları saydığınız, gözlerinizi kapatıp en uzaktaki sesleri bile duymaya çalıştığınız bir doğa yürüyüşü ve birden çok yönergenin takip edilmesi gereken oyunlar, çocuklar için birçok kazanım oluşturur. Ev çalışmalarını tamamlamaları ya da kısa süreli tekrar yapmaları olası öğrenme kayıplarının önüne geçse de tatilin bir mola olduğu unutulmamalıdır. Tatiller, çocuklar için tiyatro, sinema, müzikal gibi sanatsal faaliyetler için de bolca alternatifin olduğu dönemlerdir. Bu durum fırsat olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra bir çocuk kitabını birlikte okuyup üzerine sohbet etmek, kitaptaki karakterleri canlandırmak, kitaba yeni bir kapak tasarlamak gibi aktiviteler hem keyifli vakit geçirmenizi hem de çocuğunuzun okuma alışkanlığı edinmesini sağlar.”

‘SINAVA HAZIRLANAN ÖĞRENCİLER İÇİN BU İKİ HAFTA ÖNEMLİ’

Özellikle LGS ve YKS gibi merkezi sınava hazırlanan öğrenciler için bu iki haftanın oldukça değerli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Ebeveynlerin tatilde ders çalışma konusunda çocuklarına destek vermesi gerekir. Ancak bunu yaparken çocuğu sıkmamalı ve hırpalamamalısınız. Böylelikle tatilde çocuğun derslerden kopmamasını sağlarsınız. Sınava hazırlanan çocuklar, bu arayı öncelikle eksik oldukları konuları telafi ederek geçirmelidir. Konu testleri ile çalışmalarını bitirdikten sonra süre tutarak deneme sınavı yapmalı ve öğrenme sürecini tamamlamalıdır. Kitap okuyarak hızlı anlayabiliriz, hafızamızı güçlendirebiliriz ve kelime hazinemizi geliştirebiliriz. Bu nedenle tatil programında, çocuğun yaşına göre her gün en az 20 ile 40 dakika arasında kitap okuma aktivitesi bulunmalı. Bazı çocuklar için yarıyıl tatili televizyon ve internet anlamına geliyor. Bundan dolayı da ebeveynlerinden sınırsız kullanım hakkı talep edebilirler. Bu da çocukların sosyal yaşantılarının zenginleşmesine, zihinsel süreçlerinin tazelenmesine ve dinlenmesine negatif bir etki yaratacaktır. Bu nedenle televizyon, bilgisayar ve internet süreleri aşırıya kaçmadan kontrol altında alınmalı ve haftanın en az 1 günü ‘ekransız gün’ şeklinde geçirilmelidir” denildi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ