Jorge Jesus, Okan Buruk kadar cesur olamıyor

Alican Özcan

İletişim Bilgileri

Avrupa nedeniyle sezona erken başlayan ve forma tutan Fenerbahçe, ligin ilk haftalarında saha içinde rakiplerine kurduğu üstünlüğü artık koruyamadığını görüyoruz. Takım fizik ve mental açıdan çökmüş bir görüntü veriyor. İkili mücadelelere girmekten korkan, girdiğinde kaybeden veya faul almaya çalışarak pozisyonu kurtarma derdine düşen bir oyuncu grubu var sahada.

Oynadıkları oyundan keyif almadıkları ortada. Sezon başında önde presle rakibini boğan, bizon sürüsü gibi atağa kalkıp rakip savunmanın üstüne çöken Fenerbahçe gitmiş; topu üç kere dürtmeden kontrol edemeyen, pas hatası yapmaktan korktuğu için hep garanti oynamaya çalışan ama onu da çoğu zaman beceremeyen, takım olarak ne hücumu ne de savunmayı tam yapamayan Fenerbahçe gelmiş…

Disiplinsizlik ve şımarıklık

İrfan Can podyumda yürür gibi sahada dolaşıyor, Rossi freni patlamış kamyon misali ordan oraya koşturuyor, Valencia dört kişi çalımlayıp en kolay olanı yapmak yerine şımarıkça beşinci çalımı deniyor, sözleşme beğenmeyen Altay evlere şenlik goller yemeye devam ediyor… Kenarda da, süre aldığı her dakikanın hakkını veren futbolcular bu eziyeti izlemekle cezalandırılıyor. Jesus gibi sert bir hocanın takımında bu kadar disiplinsiz ve şımarık olunması, Portekizli hocanın ipleri saldığının göstergesi.

Gaziantep maçından sonra da söyledim. Elbette kötü oyuna rağmen 3 puan çok değerli. Ancak ligin son virajına girmişken haftalardır kötü oyun sergiliyorsanız, şampiyon olamazsınız. Bu futbol sadece sizin öz güveninizi zedelemekle kalmaz, rakiplerinizi de cesaretlendirir. Jesus kendisini toparlamazsa Fenerbahçe’nin işi zor da dedim. Anlaşılan toparlamaya da niyeti yok gibi.

Jesus, Okan Buruk kadar olamıyor

Bu takım ne zaman Arao-Crespo ikilisiyle sahaya çıksa, yaratıcılık ve üretkenlik konusunda kabızlaşıyor. Sezon sonu muhtemelen küme düşecek takıma karşı bu kadar korkak bir kadroyla çıkmak, şampiyonluk hedefleyen bir takıma yakışmıyor. Jesus, Fenerbahçe derbisine Gomis ve Icardi’yi yedek oturtup, Barış Alper’i santrfor oynatan Okan Buruk kadar bile cesur olamıyor. Ya da olmak istemiyor… Hocanın saha dışında bir sıkıntısı olduğu kesin. Ve bu saha içi performansına yansımaya devam ediyor.

Fenerbahçe’yi Ferdi sırtlıyor

Bundan tam 6 ay önce oynanan Dinamo Kiev maçında, pozisyonunu kaybeden ve takımın gol yemesine neden olan Ferdi Kadıoğlu, aradan geçen sürede kendisini öylesine geliştirdi ki, ben dahil tüm eleştirilere tokat gibi yanıt verdi. An itibarıyla Fenerbahçe’nin ayakta kalan tek oyuncusu. Yazının başında saydığım eleştirilerin tamamından muaf. Tek başına takımı sırtlamış durumda ve ona ayak uydurabilen bir kişi bile yok. Takım arkadaşı olsam, Ferdi’nin gösterdiği çabanın hakkını veremediğim için utancımdan yerin dibine girerim.

Futbolu kaosa sürüklüyorlar

Maçın hakemi Abülkadir Bitigen ve yardımcıları hakkında çok şey söylenecektir şüphesiz. En doğru tespitleri hakem yorumcuları yapacaktır. Ancak Fenerbahçe’nin ikinci golünden önce, 5 metre geriden çıkan Valencia’ya ofsayt bayrağı kaldıran yardımcı hakem ve Ümraniye’nin iptal edilen golünden önce gözünün önünde Batshuayi’ye yapılan faulü vermeyen Abdülkadir Bitigen zihniyeti, Türk futbolunun kanserli hücreleridir. İkisi de korkusundan gördüğünü çalamıyor. Korkunun hakim olduğu yerde adalet olmaz. Adaletin olmadığı yerde kaos hüküm sürer.

Alican Özcan