Kelebek Magazin

Google “Dünya Günü” doodle tasarımıyla iklim değişikliğine dikkat çekti: Dünya Günü nedir?

Google “Dünya Günü” doodle tasarımıyla iklim değişikliğine dikkat çekti. Özel ve anlamlı günleri doodle tasarımlarıyla hatırlayan Google’ın doodle tasarımına tıklayan iklim değişikliği konulu içeriklerle karşılaşıyor. Peki, Dünya Günü nedir?

Google, her yıl 22 Nisan’da kutlanan Dünya Günü’nü doodle tasarımıyla hatırlattı. Doodle tasarımıyla birlikte Dünya Günü ve kürüsel iklim değişikliğiyle ilgili araştırmalar başladı.

DÜNYA GÜNÜ NEDİR?

22 Nisan Dünya Günü, iklim değişikliği ve çevre kirliliği gibi konulara dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinliklerin düzenlendiği, uluslararası çapta kutlanan bir gündür.

Dünyanın yaşamı ve güzelliğini kutlayarak karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek amacıyla bir özel gün düzenlenmesi fikri ilk olarka John McConnell tarafından San Francisco’da 1969 yılında düzenlenen Ulusal UNESCO Dünya Konferansında önerilmiştir. John McConnell, Dünya Günü kutlamaları için tarih olarak ekinoks (gece ve gündüzün eşit olduğu) zamanı yani 21 Mart’ı önermişti. Daha sonra ise çevre sorunlarına büyük bir kamuoyu ile tepki gösteren ilk hareket, Wisconsin Senatörü Gaylord Nelson’un desteği ile ve Denis Hayes’in organizatörlüğünde 22 Nisan 1970 günü ilk Dünya Günü kutlamaları olarak tarihe geçmiştir.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HAKKINDA

Yaygın kullanımda iklim değişikliği, küresel ısınmayı (küresel ortalama sıcaklıkta süregelen artış) ve bunun Dünya’nın iklim sistemi üzerindeki etkilerini tanımlamaktadır. Daha geniş anlamda iklim değişikliği, Dünya’nın iklimindeki önceki uzun vadeli değişiklikleri de içerir. Küresel ortalama sıcaklıktaki mevcut artış, önceki değişikliklerden daha hızlıdır ve esas olarak insanların fosil yakıtları yakmasından kaynaklanmaktadır.

OLUMSUZ ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR

WMO’nun yayımladığı 2022 Küresel İklim Durumu Raporu’nda sera gazları, sıcaklıklar, deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus ısısı ve asitlenme, deniz buzu ve buzullar gibi temel iklim göstergelerine odaklanılırken iklim değişikliğinin ve aşırı hava olaylarının etkileri de vurgulandı.

Rapora göre, iklim değişikliği, dağların zirvesinden okyanusun derinliklerine kadar 2022’de de etkisini sürdürdü. Kuraklıklar, seller ve sıcak hava dalgaları her kıtayı etkilerken milyarlarca dolar değerinde kayıp ve hasara neden oldu.

Antarktika’da deniz buzu seviyesi en düşük düzeye inerken bazı Avrupa buzullarında ise alışılmışın dışında erime oldu.

Son 3 yıldır hava sıcaklığını düşürücü etkiye sahip hava olayı La Nina’nın etkisine rağmen 2015-2022, küresel sıcaklık açısından en sıcak 8 yıl oldu.

Buzul erimeleri ve deniz seviyesinin yükselmesi, 2022’de yine rekor seviyelere ulaşırken etkisinin binlerce yıl sürmesi bekleniyor.

Küresel ortalama sıcaklık 2022’de 1850-1900 yılları ortalamasının 1,15 derece üzerinde ölçüldü.

İklim değişikliğinin ekosistem ve çevre için de önemli sonuçları oldu.

Raporda görüşlerine yer verilen WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, sera gazı emisyonları artarken ve iklim değişikliği sürerken dünya genelinde insanların aşırı hava ve iklim olaylarından ciddi şekilde etkilenmeye devam ettiğini belirtti.

Doğa olayları, 2022’de milyonlarca insanı etkiledi

Taalas, “2022’de Doğu Afrika’daki sürekli kuraklık, Pakistan’da rekor kıran yağışlar ve Çin ile Avrupa’daki yüksek sıcaklar on milyonlarca kişiyi etkiledi, gıda güvensizliğine yol açtı. Bu olaylar toplu göçü artırırken milyarlarca dolarlık kayıp ve hasara neden oldu.” ifadelerini kullandı.

BM kuruluşları arasındaki işbirliğinin, aşırı hava ve iklim olaylarının yol açtığı insani etkilerin ele alınmasında özellikle ilgili ölüm ve ekonomik kayıpların azaltılmasındaki rolüne değinen Taalas, BM Herkes İçin Erken Uyarılar Girişimi’nin, dünyadaki herkesin erken uyarı hizmetleri kapsamında olmasını sağlamak için mevcut kapasite boşluğunu doldurmayı amaçladığını kaydetti.

Taalas, “Şu anda yaklaşık 100 ülke yeterli meteoroloji servisi hizmeti alamıyor. Bu görevi başarmak, gözlem ağlarının iyileştirilmesini, erken uyarı yatırımlarını, hidrolojik ve iklim hizmet kapasitelerini gerektiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ