Kelebek Magazin

Baharla tetiklenen hastalıklar

‘Mevsim geçişleri bazı hastalıkların ortaya çıkmasına yol açarken; kronik hastalıkların da alevlenmesine neden olabilir’ diyen Prof. Dr. Erk, bahar aylarında sık görülen sağlık sorunlarına değindi.

Bahar aylarıyla birlikte özellikle alerjik hastalıklarda artış yaşanır. İlkbahara geçişte solunum yolu hastalıklarından alerjik rinit ve alerjik astıma, mide bağırsak hastalıklarından depresyon sıklığında artışa kadar birçok şikayetin görüldüğünü belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu süreçte yaşanabilecek hastalıkları ve dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle açıkladı…

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk

Vücut nasıl etkilenir?

Sıcaklık, barometrik ve hidrometrik değişiklikler, havada baharla birlikte artan negatif iyonlar ve polenler birtakım bedensel ya da ruhsal problemlere yol açabilir. Bu dönem pek çok insanı ruhsal yönden çok fazla etkileyebilir. Depresyon, yorgunluk, isteksizlik gibi durumlar sık görülebilir. Ayrıca mevcut hastalıklar da tetiklenebilir.

Mide ve bağırsak sorunları

Bahar aylarında mide-bağırsak sistemine ait hastalıklar da belirgin olarak şiddetlenir. Ülserin yanı sıra gastrit ve reflü gibi hastalıklarda şikayetler yaşanır. Mide ve on iki parmak bağırsağı ülserlerine ait karın ağrısı, ağıza ekşi su gelmesi, karında rahatsızlık hissi gibi sorunlar artar. Yine aynı şekilde sinirsel bağırsak sendromu denilen hastalıkta sık olarak alevlenmeler ortaya çıkar. Bu hastalıkta zaman zaman ishal ve kabızlık dönemleri şiddetlenerek birbirini takip eder. Sinirsel kökenli olan bu hastalık bünyeyi yorgun düşürür.

Depresyon

Mevsim geçişlerindeki hava değişimi psikolojiyi olumsuz etkileyebilir. Bahar yorgunluğu sanılan durum depresyon işareti olabilir. Bu sorun basit önlemlerle kontrol edilebilir ancak belirtiler uzun sürdüğünde bir uzmandan destek alınması gerekir.

Kalp-damar hastalıkları

Polenlere bağlı alerjik reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan bünyedeki yangı durumu kalbi de olumsuz etkiler. Polenlerin havada en yoğun olduğu mayıs ayı kalp krizinin en sık olduğu aylardan biridir. Bu dönem damar sistemini dolayısıyla tansiyon hastalarını da olumsuz etkiler. Tansiyonun kontrol altına alınamaması, migren tipi baş ağrıları bu dönemde sık görülür.

Alerjiler

Çiçeklerin açtığı bu dönemde birtakım davetsiz misafirler insan vücudunu etkiler. Yabani ot, çimen, ağaç ve çiçek polenleri duyarlı bünyelerde alerjik belirtilere yol açar. Dış ortamdaki alerjenlere karşı alerjik rinit (nezle), sinüzit, astım ve egzama gibi hastalıkların sıklığı artar. Sürekli hapşırık; burun tıkanıklığı; gözlerde sulanma, yanma, batma, kızarma ve nefes darlığı gibi şikayetler polen alerjilerinde sık rastlanılan belirtilerdir. Bu alerjik reaksiyonlar vücutta sistemik yangı durumu oluşturur ve bazı hastalıklara zemin hazırlar.

Enfeksiyonlar

Baharla birlikte mevsimsel grip sıklığı giderek azalırken, diğer virüslere bağlı üst solunum yolu enfeksiyonları ve ishal vakaları artış gösterir. Çocuklarda özellikle kabakulak, suçiçeği gibi hastalıklar ortaya çıkalbilir. Viral üst solunum yolu enfeksiyon hastalıklarıyla polen alerjileri aynı belirti ve bulgularla seyrettiği için ayırıcı tanı dikkatli bir şekilde yapılmalı, tedavi sırasında kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır.

Neler yapılmalı?

Öncelikle polenlerin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde dışarı çıkılmamalıdır. Gerekirse maske kullanmak yararlı olabilir. Pencereleri kapalı tutmak, çamaşırları dışarıya asmamak, bahçe işlerinden uzak durmak koruyucu olabilir. Bahar aylarıyla birlikte fit görünmek için yapılan yanlış diyetler önemli sorunlara yol açabilir. Bu aylarda sigara, kafein ve alkol tüketmemek önemlidir. Yeterli uyku ve düzenli egzersiz vücudu sağlıklı tutar. Beslenmeye de dikkat edilmelidir. Metabolizmanın hızlanmasıyla birlikte Omega-3’ten zengin; yeterli vitamin, mineral ve antioksidan içeren bir diyet programı vücudu zinde tutar. Yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler, meyveler, bakliyat ürünleri, az miktarda tam tahıl ve bol su tüketmek sağlığı olumlu etkiler.  Suni şartlarda ve hormonlu yetiştirilen ürünler besin değeri taşımaz. Uygun sıcaklık ve çevre şartlarında yetiştirilen sebze meyveler tercih edilmelidir. Kış aylarının sonu vücudumuzda D vitamini eksikliğinin en üst düzeyde olduğu zamandır. Bu vitamin genel vücut sağlığı için çok gerekli olan bir hormon-vitamindir. Bilindiği gibi bitkisel ve hayvansal ürünlerde yetersiz düzeydedir. Çünkü en zengin kaynağı güneştir. Uygun şekilde güneşlenmek hem bu vitamini sentez etmek için hem de hormonal dengeyi yeniden sağlamak için elzemdir. Güneş, düzenli spor ve dengeli beslenme bu aylarda hem bedeb hem de ruh sağlığımızı olumlu etkiler. Ayrıca ani sıcaklık değişikliğine karşı çok kalın ve ince giyinmek de doğru değildir. Soğuk ve sıcağa bağlı olarak vücut direnci düşeceğinden ince katlar halinde, terletmeyen kumaşlardan oluşan giysiler tercih edilmelidir.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ