Kelebek Magazin

Bahar alerjisi neden tedavi edilmeli?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, “Bahar alerjisinin tamamen yok edilmesi mümkün değil. Ancak hastaların takip edilmesi ve şikayetlerin kontrol altına alınması başka hastalıkların tetiklenmesini önler’’ dedi.

Bahar ayları alerjik sorunları beraberinde getiriyor. Özellikle polen alerjisi yaz aylarına kadar önemli şikayetlere neden oluyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, alerjinin kesin tedavisi olmasa da bazı sağlık sorunlarına karşı mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini belirterek, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

Banu Musaffa Salepçi

Alerji nedir?

Alerji, insan vücudunda çevredeki ev tozu akarları, polenler, bazı gıda maddeleri, kedi-köpek tüyü, mantar sporları gibi pek çok maddeye karşı ilk karşılaşmada IgE ismi verilen bir antikor oluşması ve daha sonra bu alerjenlerle tekrar karşılaşıldığında bazı organlarda IgE-alerjen kompleksi aracılığı ile birçok kimyasal madde salınması sonucunda ortaya çıkan reaksiyonlar zinciridir.

Belirtileri nelerdir?

Alerjiden en çok etkilenen organlar, burun, gözler, akciğerler ve deridir. Mevsimsel alerjiler genellikle burunda kaşıntı, sık hapşırma, gözlerde kızarıklık (konjonktivit), kaşıntı ve şişme ile kendini gösterir.

Alerjinin bir mevsimi var mı?

Bazı alerjenler mevsimsel ortaya çıkabildiği gibi, bazı alerjenler yıl boyu görülebilir. Ayrıca havaların, küresel ısınma ile birlikte daha erken ısınmaya başlaması, mevsimlerin özellikle baharın daha uzun yaşanması polene karşı maruziyeti de artırabilir. Ev tozu gibi alerjenler yıl boyu süren alerjiye sebep olurken, ağaç polenleri de bahar aylarında ortaya çıkarak mevsimsel alerjiye sebep olur. Polenler nedeniyle görülen bahar alerjilerinde hastalar özellikle sabah kalktıklarında ortaya çıkan hapşırma, burunda ve boğazda kaşıntı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı yaşarlar. Mevsim dışında ise bu şikayetler genellikle görülmez.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarından nasıl ayırt edilir?

Üst solunum yolu hastalıklarının başlangıcındaki belirtilerle alerji belirtileri birbirine benzer özellikler gösterebilir. Ancak kişi alerjisi olduğunu biliyorsa bunu kolaylıkla ayırt edebilecektir. Alerjide en önemli göstergelerden biri kaşıntı ve sık hapşırmadır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında genellikle ateş görülürken, alerjilerde ateş görülmez.

Kimler risk altında?

Ailesinde alerji hikayesi olanlar her zaman yüksek risk altındadır. Son dönemlerde çocuklarda alerji sıklığı ciddi oranlarda artış göstermiştir. Yaklaşık yüzde 3-5 civarında görülen alerjiler yüzde 10-15 gibi oranlara yükselmektedir. Yani son 20 yılda neredeyse her çeşit alerjinin 2-3 kat arttığını biliyoruz. Çocukluk döneminde alerji problemi olmayan kişiler ise sıklıkla 20-40 yaş aralığında alerji problemi yaşayabiliyor.

Ne gibi önlemler alınabilir?

Hastalığın önlenmesinde mümkün olduğunca bilinen alerjenlerden uzak durmak, polenlerin yoğun olduğu piknik gibi açık alanlarda bulunulacaksa öncesinde antihistaminik kullanmaya başlamak ve maske kullanmak koruyucu olabilir. Bu kişilerde kedi-köpek tüyü alerjisi de olabileceği için evde evcil hayvan beslemeleri önerilmemektedir. Eğer ev tozu akarları alerjisi de varsa evde özellikle yatak odasında halı, açıkta kitap, tüylü oyuncak bulundurulmaması, battaniye ve polar gibi giysilerin kullanılmaması önerilir. Besin alerjisi (yumurta, çilek, fıstık, deniz ürünleri gibi) olan hastalarda alerjiye sebep olan besinlerden uzak durulması önerilir.

Ne zaman ve nasıl tedavi edilir?

Hastalığın tamamen yok edilmesi mümkün değildir, tedavisi şikayetlerin ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Tedavide en sık antihistaminik adı verilen ve alerjenle karşılaşıldığında IgE aracılığı ile vücutta salgılanan histamin gibi maddelerin etkisini ortadan kaldıran ilaçlar kullanılmaktadır. Ayrıca burun içine uygulanan kortizon içeren spreyler ve göz şikayetleri için de kortizonlu göz damlaları kullanılabilir. Şikayetleri bu tedavilerle kontrol altına alınamayan, çok sık tekrarlayan seçilmiş hastalarda alerjene karşı vücudu duyarsız hale getirmeye yönelik aşı tedavileri de uygulanmaktadır. Alerji tedavi edilmediği takdirde alerjik astıma ve solunum problemlerine yol açabilir. Astımlı hastalarda da kontrol edilmezse bazen acil servis başvurusuna hatta yoğun bakım yatışlarına bile sebep olabilecek ağır ataklar ortaya çıkabilir. Bu nedenle astımın tedavisinde bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından yakın takip ve şikayetlerin kontrol altına alınması çok önemlidir. Bunun yanı sıra alerjenin türüne bağlı olarak ciltte kabarma, kaşıntı ve şişlikler de sıklıkla görülebilir. Bu sorunlar da takip ve tedavi ile tam  olarak kontrol altına alınabilir fakat tamamen ortadan kalkmaz. Bu nedenle koruyucu önlemlerin de alınması gereklidir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ