“BİR KALBİN RİTMİ: FATİH ÜREK”

Bazen yıllar geçse de, bir gülüş, bir bakış, bir ses kalır aklınızda.
Fatih Ürek benim için o sesin, o gülüşün adıdır…
80’li yılların sonuydu… Ben gazetecilikte kendime bir yol açmaya çalışırken, o da müziğin büyülü merdivenlerini adım adım tırmanıyordu. Herkesin bir hikâyesi vardır derler ya; Fatih’in hikâyesi, sahne ışıklarıyla değil, kalbinin sıcaklığıyla yazılmış bir hikâyedir.
O yıllarda defalarca haberini yaptım, defalarca aynı sofralarda oturduk, aynı kahkahaları paylaştık. Her defasında enerjisi, sahici gülüşü ve içtenliğiyle hayata biraz daha renk kattı.
Şimdi o yürek, biraz yorgun…
Yoğun bakımda tedavisi sürüyor.
Kalbi, bir an durdu… Ama o güçlü kalp, yeniden atmayı seçti.
Çünkü Fatih Ürek, sahneyi de, dostlarını da, yaşamı da yarım bırakacak biri değil.
Hastaneden yapılan açıklamada, “20 dakikalık müdahalenin ardından kalbi yeniden çalıştı” denildi.
Evet, o kalp yeniden atıyor!
O kalp ki; yıllardır sahnede binlerce insanın kalbine dokunmuş bir kalp…
O kalp ki; hem şarkılarıyla hem samimiyetiyle nice insana umut olmuş bir kalp…
Erzurum’da mütevazı bir evde başlayan hayat yolculuğu, Bursa sokaklarında olgunlaştı, İstanbul sahnelerinde parladı. “Yaktı Yaktı” dedi, hepimizi yaktı; “Sen İki Gözümsün” diye söyledi, içimize işledi.
Sonra “Hadi Hadi” dediğinde, sadece bir şarkı söylemedi… Hayata karşı “ben buradayım” demenin en eğlenceli halini sundu bizlere.
Bugün o sahne ışıkları biraz sönük belki… Ama biliyorum ki o ışık yeniden yanacak.
Fatih’in neşesi, sevgisi ve sahne ruhu asla kaybolmayacak. Çünkü o sadece bir sanatçı değil, yaşadığı her anı sevgiyle bezemiş bir insan…
Sevgili dostum Fatih,
Seni çok seviyoruz.
Dualarımız, dileklerimiz, kalplerimiz seninle…
Senin kalbin sahnede yeniden ritmini bulacak.
Ve biz o ritme, yeniden alkışlarla eşlik edeceğiz.
Burhan AKDAĞ